Kemal Kılıçdaroğlu, partiyi -Deniz Baykal'ın 2002'deki % 19'luk oranı DSP+Cumhuriyet Mitinglerine rağmen 2007'de ancak % 20'ye çıkarabilmesinde olduğu gibi- 2011 seçimlerinde örneğin % 21, 22, 23 ve hatta 24 gibi "kesin mağlubiyet" anlamına gelebilecek bir oy oranına getirseydi, CHP taban ve teşkilatı (tasfiye edilen, edilmeyen; yeniler, eskiler) blok olarak 'Yeni CHP'nin tutmadığında ittifak edecekti. Yine Kılıçdaroğlu bırakınız tek başına iktidar olmayı, çokça iddia edildiği gibi % 40, % 35, % 30 ve hatta % 29 bile alsa CHP taban ve teşkilatı (tasfiye edilen üç, beş mebus eskisi ve yandaşı dışında) blok olarak 'Yeni CHP'nin tuttuğunda ittifak edecekti.
Ancak CHP, % 25,9'la öyle bir dengede kaldı ki hem başarılı hem başarısız, ne başarılı ne başarısız...
Şimdi her iki kesimin (yeniler, eskiler) birbirine karşı haklılığını fazlasıyla iddia ve ispat edecek; hesaplaşmasına, kılıçları çekip birbirlerini tasfiye etme isteğine yetecek; ve dahi partiyi iç tartışmalarla yıpratıp küçültecek, umutsuzluğa daha düşürecek, belki bölecek, bölünmekten beter edecek bol bol malzeme var:
Özerklikten Atatürk ilkelerini söylem olarak terk edişe, Ergenekon adaylarından teşkilatın dışlanmasına, toplama adaylardan bu dönemde ilk kez bu kadar çok ama çok çalışmaya, oy oranının bu dönmede % 5-6 artmasından o dönemde ancak % 1 artmış olmasına, 15-20 yıldır yapmayanların 6 ayda/1 yılda yapılmamasından şikayetine kadar...
Sonuç olarak;
1989 - 1994 arası, İstanbul susuzluktan kırılırken SHP'den Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Prof. Nurettin Sözen, seçim öncesi "susuzluğu gidermek için yağmur duasına çıkacağız" diyen RP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Recep Tayyip Erdoğan'la medyasından siyasetine gemiler, gökler, sütunlar dolusu dalga geçilmesine rağmen 27 Mart 1994'te seçildiğinde, günler boyu şakır şakır yağan yağmurdan ATV'sini, SHOW TV'sini sel basıp bok götürünce aynen şöyle demişti:
"Yukarıdaki bizi sevmiyor!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder